Sevgi Baht Olmuş
nota, mp3, video, ilahi sözleri
Sevgi baht olmuş ezelden bize
Sizde bir türlü bizde bir türlü
Alaca düşmüş gördüğümüze
Sizde bir türlü, bizde bir türlü.
Donandı dağlar bahar olunca
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca
Güzeli görmek boylu boyunca
Sizde bir türlü bizde bir türlü.
İstemem versen cihan varını;
Gönül nakşetti, güle yarını
Her yüzde görmek dost didarını
Sizde bir türlü bizde bir türlü.
Makam: Rast
Usül: Sofyan
Seslendiren: Enes Atlığ
Video ve Notası
webb sayfamızda klasik ilahi notalarına yer verilmiştir. Sağ üst köşe ve blog yazılarından aratarak diğer İlahi nota, mp3 ve karaoke lerine, ilahi sözlerine ulaşabilirsiniz.
Enes Atlığ a ait ilahi sözleri ve şiirlere BURAYA TIKLA ulaşabilirsiniz.
Sevgi Baht Olmuş
Klasik ilahiler ve Tekke ilahileri hakkında:
Dini – Tasavvufi halk edebiyatında şiir türleri şunlardır:
-
İlahi
Allah aşkını konu edinen, Allah’ı övüp ona yalvarmak için yazılan ve söylenen şiirlere ilahi denir. İlahiler tarikatlere göre farklı isimler alır. İlahiler, Mevlevilerde “âyin”, Halvetilerde “durak”, Gülşenilerde “tapuğ”, Alevi-Bektaşi tarikatlerinde “deme, nefes”, kimi tarikatlerde de “cumhur” adını alır.
İlahiler, genellikle hece ölçüsünün 7’li, 8’li kalıbıyla söylenir. 11 ‘li hece ölçüsüyle söylenen ilahiler de vardır. Dörtlük sayısı 3-7 arasındadır. Kafiye düzeni koşmaya benzer: “abab cccb dddb…” İlk dörtlüğün uyak düzeni “xbxb” ya da “aaab” şeklinde de olabilir. İlahi denince akla ilk gelen, Yunus Emre’dir. Daha sonra Eşrefoğlu Rumi, Niyazi Mısrî, Aziz Mahmut Hüdayi de ilahiler yazmıştır.
örn: Şol cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış islam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu
Yunus Emre’ye ait olan bu ilahide dinî konular üzerinde durulmaktadır. “Cennet, Allah, İslam, huri kızları vb.” sözler dinî terimlerdir. Şiir, 8’li hece ölçüsüyle ve dörtlük nazım birimiyle yazılmıştır. Kafiye düzeni koşmaya benzemektedir: “abab, cccb, dddb” biçiminde uyaklanmıştır. Ahengi sağlamak için hem kafiyeden hem rediften yararlanılmıştır. Dinî terimler kullanılsa bile yalın bir dil vardır.
-
Nefes
Bektaşi şairleri tarafından söylenen tasavvuf şiirlerine nefes denir. Bu şiirlerde peygamberimiz Hz. Muhammet ve Hz. Ali’ye duyulan sevgi işlenir. Ayrıca tasavvuftaki vahdeti vücut (varlık birliği) kavramı anlatılır. Pir Sultan Abdal, nefesleriyle ünlüdür. Dörtlükler hâlinde hece ölçüsünün 7, 8 ve 11 ‘li kalıpları ile yazılır. Az da olsa aruzla yazılan örnekleri vardır.
örn: Ey erenler çün bu sırrı dinledim
Huzuru mürşide vardım bu gece
Hakikat sırrını andan dinledim
Evliya erkanın gördüm bu gece
Mürşidim Muhammed bildim yolumu
Rehberim Ali’dir verdim elimi
Tığbend ile bağladılar belimi
Erenler meydanın gördüm bu gece
Bu nefes örneği, 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır. Kafiye düzeni yine koşmanınki gibidir. Ahengi sağlamada uyak ve rediften yararlanılmıştır. Dörtlük nazım birimi kullanılmıştır. Dörtlükler arasında anlam birliği vardır. Şiirde peygamberimiz Hz. Muhammet ve Hz. Ali’ye övgülerde bulunulduğunu, onlara karşı sevginin dile getirildiğini görüyoruz. Demek bu şiir, nefes türündedir. Zaten bu şiiri, Bektaşi şairi Pir Sultan Abdal yazmıştır.
-
Şathiye:
Dinin ilkelerinden, inançlardan teklifsizce ve alaycı bir dille söz ediyormuş gibi bir izlenim taşıyan şiirlerdir. Görünüşte saçma sanılan bu şiirler aslında toplumun ve insanların eleştirisini yapmakla birlikte tasavvuf kavramlarını anlatır. Genellikle Bektaşî şairleri tarafından söylenir. Bu tarz şiirlerde tasavvufa bağlı görüşler, şaşırtıcı bir alaycılık içerisinde dile getirilir.
örn: Kullanırsın kanatsızca rüzgarı
Kürekle mi yaptın sen bu dağları
Ne yapıp da öldürürsün sağları
Can verip alırsın sen cancı mısın
Tasavvuf-Tekke Edebiyatı
Azmi Baba
- yüzyılda yaşamış olan ve Bektaşi şairi olan Azmi Baba’nın yazdığı bu şiir, şathiye örneğidir. Şiirde duygu ve düşünceler teklifsizce, alaycı bir söyleyişle dile getirilmiştir. “Kürekle mi yarattın sen bu dağları / Ne yapıp da öldürürsün sağları / Buğday nene lazım harmancı mısın vb.” dizelerde bu söyleyiş öne çıkmaktadır. Ancak bu söyleyiş, bildiğimiz manada alay anlamına gelmez. Bu şiirde anlatılanların tasavvufta derin manaları vardır. Şiir, 11 ‘li hece ölçüsüyle ve dörtlük nazım birimiyle yazılmıştır. Ahengi sağlamak için uyak ve redif kullanılmıştır.
-
Devriye:
İlahiye benzer tasavvuf şiiridir. Bu şiirler ezelden beri var olan insan ruhunun Allah’tan gelip tekrar Allah’a dönmesi düşüncesini ele alır.
örn: Cihan var olmadan ketm-i ademde
Hakk ile birlikte yekdaş idim ben
Yarattı bu mülkü çünkü o demde
Yaptım tasvirini nakkaş idim ben
Bektaşi Çelebi
Bu şiir devriyenin özelliklerini yansıtmaktadır. Şiirde insanın yaradılışından söz edilmektedir. Dörtlük nazım birimi kullanılmıştır. Uyak düzeni “abab, cccb…” biçimindedir. Ahengi sağlamak için redif ve tam uyaktan yararlanıldığını görmekteyiz. Bu şiirde halk şiirine özgü nitelikler ağır basmaktadır. Yer yer Arapça ve Farsça sözcüklerin kullanılması İslam etkisini göstermektedir.
-
Nutuk:
Tekke önderlerinin, pirlerin ve mürşitlerin, tarikate yeni girenlere tarikatın adabını, derecelerini öğretmek amacıyla yazdıkları öğretici şiirlere nutuk adı verilir. 11 ‘li hece ölçüsüyle söylenir.
örn: Eliftir doksan bin kelamın başı
Var Hakk’a şükreyle beni n’eylersin
Vücudun şehrini arıtmayınca
Yüzünü yumaya suyu n’eylersin.
Pir Sultan Abdal
Pir Sultan Abdal, bu şiirinde tarikatla, tasavvufla ilgili öğütler vermektedir. Dolayısıyla bu şiir, nutukun özelliklerini yansıtmaktadır.
Sevgi Baht Olmuş Sevgi Baht Olmuş Sevgi Baht Olmuş