Sabır Şiiri

SABIR şiiri

sabır

Sabır ver ey Allahım sabrın sonu selamet ,
Sabır ver ey Allahım o dur hayra alamet.
Sabır sana tevekkül sabır sana itimat
Sabır Kur’an da buyruk nefse şeytana inat

Sabır incecik sırat geçmesini bilene
Murad içinde murad ermesini bilene
Sabırla pişer mümin yerle bir olur doruk
Sabır her işin özü sabır Kur’an da buyruk

Sabır küfre bir hisar nefse yüksek bir duvar
Sabır mümine silah kurtuluş onla başlar
Sabır sırça bir saray sabır gönle bir mimar
Sabır cetin bilmece kazanana rahmet var

Sabır mümine rahmet sabır küffara tuzak
Zalimlere kaf dağı ulaşılmaz çok ırak
Sabır rüyada vuslat arşa giden bir kırat
Mümin kardeşim sabret nefse şeytana inat

Sabır acıya ilaç hemde isyana kıskaç
Sabır gizli bir düğüm açmak için öldüğüm
Yıkık şaşkın bir vurkaç Rüyalarda gördüğüm
Sabrın sonu bir vuslat sabrın sonu bir düğün

Rahmeti azabından büyük olan Allahım
Bizlere nasip eyle aşkın ile yanalım
Nefse şeytana inat kale gibi duralım
Sabır imtihanında kazananlar olalım

M.Enes Atlığ

Ümmü Seleme (radıyallahu anhâ) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ı şunları söylerken işittim:

“Kendisine bir musibet gelen müslüman Allah’ın emrettiği: “İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râci’ün, allahümme ecirni fi musibeti vahluf li hayran minhâ. “Biz Allah’ınız ve ancak O’na döneceğiz. Bana bu musibetim için ücret ver. Ve bana bunun arkasından daha hayırlısını ver” derse Allah o musibeti alır ve mutlaka daha hayırlısını verir.”

Ümm-ü Seleme der ki: “Ebu Seleme (radıyallahu anh) vefat ettiği zaman ben: “Ebu Seleme’den daha hayırlı olan hangi müslüman var? Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a ilk hicret eden hâne, onun hânesiydi” dedim. Ben bunu söyledikten sonra Allah, onun yerine bana Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ı verdi. Şöyle ki: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), bana Hâtib İbnu Ebi Belte’a’yı göndererek kendisi için beni istetti. Ben: “Benim (küçük) bir kız çocuğum var, ayrıca ben kıskanç bir kadınım. (Resulullah’ın ise birçok hanımı var, imtizacsızlıktan korkarım)” diye cevap verdim. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):

“Kız çocuğuna gelince, Allah’a dua ederiz, onu kendisinden müstağni kılar, kıskançlığı için de Allah’a gidermesini dua ederim” buyurdular.”
MüsIim, Cenâiz 3, (918); Muvatta; Cenâiz 42, (1, 236); Ebu Dâvud, Cenâiz 22, (3119); Tirmizi, Da’avât 88; (3506).

3209 – Ebu Sinân anlatıyor: “Oğlum Sinan’ı defnettiğimde kabrin kenarında Ebu Talha el-Havlani oturuyordu. Defin işinden çıkınca bana:
“Sana müjde vermeyeyim mi?” dedi. Ben:
“Tabii, söyle!” dedim.
“Ebu Musa el-Eş’ari (radıyallahu anh) bana anlattı” diye söze başlayıp Resulullah’ın şu sözlerini nakletti:
“Bir kulun çocuğu ölürse, Allah meleklere şöyle söyler:
“Kulumun çocuğunu kabzettiniz mi?”
“Evet” derler.
“Yani kalbinin meyvesini elinden mi aldınız?” Melekler yine:
“Evet” derler. Allah tekrar sorar:
“Kulum (bu esnâda) ne dedi?”
“Sana hamdetti ve istircâda bulundu” derler. Bunun üzerine Allah Teâla hazretleri şöyle emreder:
“Öyleyse, kulum için cennette bir köşk inşa edin ve bunu Beytu’l-hamd (hamd evi) diye isimlendirin.”
Tirmizi; Cenâiz, 36; (1021).

Sabır şiiri Sabır şiiri Sabır şiiri Sabır şiiri Sabır şiiri