İlahi, Nefes, Tatyan, Deyiş Ve Semahlar
Dini konulu bestelenmiş şiirlere ”ilahi” denmektedir.Tasavvuf Musıkısinin en yaygın formu ilahiler, ekseriyetle Tekke Musıkisinde okunur. Beste ve icrası ile basit, akılda kalan bir yapısı olmasına karşılık, ilahi ilhamları kısa melodilere sığdırmak ise oldukca zordur.
Tasavvufi Sanat Müziği’nde Cumhur ve Ramazan ilahileri gibi çeşitleri vardır.
Türk Halk Müziği’nde ise ”ilahi” olarak bütün tasavvuf yollarınca benimsenmiş Hak aşıkları ve tasavvuf ehli mahalli şairlerin anonim eserleri vardır.Yunus Emre, Alvarlı Mehmet Efendi, Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendi gibi.
örn: (insan bedeninin solmasına dair)
Yine bu derdi derunum (aman)
Beni narı zare saldı
Ateş almış derunum (aman)
Beni hubbi yare saldı
Can göze görünmez oldi (aman)
Ddeler kan ile doldu
Bedenim gül gibi soldu (aman)
Bülbülü bi hare saldı
Lütfi ne güzel yarin var (aman)
Deruni dilde zarın var
Alemi işkte varın var (aman)
Dili tel i tare saldı
Alvarlı Mehmet Efendi
gibi birçok örnek verilebilir.
NEFESLER:
Özellikle Alevi Bektaşi çevrelerden derlenmiştir. Yöresel olarak Anadoluda Eskişehir, nefes ler konusunda çok içerik vermiştir. Bunun yanı sıra Trakya bölgesi ile de ezgi bakımından çok benzerlik vardır. Uzun hava tipinde nefes e bir örnek vermek gerekirse.
Oturmuşda sofu dersini okur
Bunun manasını deyiver sofu
Arif olan her manadan sezilir
Bunun manasını deyiver sofu
Erenlerin kıldan ince yolu var
Dört kapının iki yüzü dili var
Bir kuş gördüm ayağında nalı var
Bunun manasını deyiver sofu
Teslim abdal üryan gezer donu yok
Sular şar şar olmuş akar sonu yok
Kanı var da cesedinde canı yok
Bunun manasını deyiver sofu
Bunların dışında Erzurum ve Elazığ yörelerine özgü ”Tatyan” denen ezgiler de vardır. Bunlar da Trabzön yöresi ile benzerlik gösterir. Ayrıca ”Tat’ eski bir türk oymak adıdır. Azerbaycan ve İran taraflarında da bilinir.
Eğer Tat’sın eğer Rum’ın eğer Türk,
Zebanı bi zeban-ra biyâmaz.
(Tat da olsan, Rum da olsan, Türk de olsandilsizlerin dilini yani sulük etmiş olanların dilini öğren.)
DEYİŞLER;
Kısaca Aşık edebiyatının halk müziği koludur. Tasavvufi tarafı az olmakla birlikte, dizelerin sonunda mutlaka şairin mahlası geçmektedir.
SEMAHLAR;
Şiir müzik ve raks üçlüsünün bir eseridir. Alevi Bektaşi halklarının örfleri müzik ve edebiyatından beslenir. Cem ayinleri ile kendine has ritüeller içinde yer alır. Semah, Alevilerde olduğu gibi benzer bir biçimde Mevlevilikte de vardır.
örn:
Alinin kılıncı mezarın taşı
Siğim siğim akıyor gözümün yaşı
Hasan ile Hüseyin evliya başı
Ne ola birkez göreydim Hz Ali yi
Tanrının aslanı cömert veliyi.
İlahi, Nefes, Tatyan, Deyiş Ve Semahlar
İçerik hazırlanırken TRT müzik dairesi yayınlarından yararlanılmıştır. ::: M.Enes Atlığ :::