Çanakkale Türküsü

Çanakkale Türküsü / Enes Atlığ

Türkü Sözleri; Çanakkale İçinde Aynalı Çarsı,
Ana Ben Gidiyom Düşmana Karsı
Of Gençliğim Eyvah.

Çanakkale İçinde Bir Uzun Selvi,
Kimimiz Nişanlı Kimimiz Evli
Of Gençliğim Eyvah.

Çanakkale Üstünü Duman Bürüdü,
On Üçüncü Fırka Yürüdü
Of Gençliğim Eyvah.

Çanakkale İçinde Bir Dolu Testi,
Analar Babalar Mektubu Kesti
Of Gençliğim Eyvah.

Yöresi: Kastamonu-
Derleyen: İhsan Ozanoğlu-Muzaffer Sarısözen
Seslendiren: Enes Atlığ

Çanakkale savaşı, Çanakkale şehidleri ve Çanak kale zaferi hakkında bilgiye

BURAYA TIKLA ulaşabilirsiniz.

Enes Atlığ’ın Çanakkale Şiiri için BURAYA TIKLA

Çanakkale Belediyesi İçin BURAYA tıkla.

Daha fazla Kahramanlık Türküsü, Asker Türküleri ve İlahi Notasına ulaşmak isterseniz
www.enesmuzik.net adresine BURAYA tıklayarak ulaşabilir, nota ve müzikal dokümanları bilgisayarınıza download edebilirsiniz.

Çanakkale Türküsü nün hikayesi;

Çanakkale türküsünün hikayesi bir mektuptan kaynak almaktadır. Bu mektuptan Emrullah Nutku’nun “Çanakkale Şanlı Tarihine Bir Bakış” adlı kitabında bahsedilmektedir.

Mektubun sahibi, kitabın yazarı Emrullah Nutku’nun kardeşi Seyfullah’tır. 1903 yılında doğan Seyfullah savaştan önceki dönemde Çanakkale Sultanisi adı verilen o dönemin lisesinde 1. sınıf öğrencisidir. Seyfullah’ın mektubu üzerinde 29 Eylül 1914 tarihi bulunmaktadır ve Çanakkale’den gönderdiği mektupta annesine seslenir.

Sevgili Anneciğim,

İki yıldır ayrı yaşadığımız bu hayat artık bitiyor. Sana ve aileme kavuşacağım için çok mutluyum.

Okulumuz artık hastane olacağı için bizi İstanbul’daki okullara göndereceklermiş. Öğretmenlerimizin büyük kısmı da askere gidiyor, üst dönemlerdeki ağabeylerimiz ise gönüllü olarak askere gideceklermiş. Türkçe öğretmenimiz bugün sınıfa geldi ancak çok durmadı, o da bize veda etti. Giderken bize vakti geldiğinde vatana yapılan hizmetin okulda verilen hizmetten daha kutsal olduğunu söyledi.

Kısa zaman önce sokaklardan askerler geçmeye başladı. “Çanakkale içinde Aynalı Çarşı, Anne ben gidiyom düşmana karşı” türküsünü söyleyerek yürüyorlar. Kimileri at sırtında kimileri develerle yol alıyorlar. Top arabaları ve mekkareler de onlara eşlik ediyor. Savaş çıkacağını söylediler. İngiliz ve Fransız gemilerinin boğazda dolaştığını duyduk. Gemiler buraları vuracakmış, ancak yakında İstanbul’a gideceğimiz için ben bunları göremeyeceğim. Oysa görmek isterdim. Sonunda size kavuşacağımı biliyorum. Babamın ve siz anneciğimin ellerinden öperim, kardeşlerime selam ederim. Oğlunuz Seyfullah. (alıntıdır)